IJORS Logo

ISSN: 2158-7051

====================


INTERNATIONAL JOURNAL OF

RUSSIAN STUDIES


====================

ISSUE NO. 8 ( 2019/2 )

 

 

 

 

 

BREST-LİTOVSK’TAN MİLLİ MÜCADELEYE KARS’TA SİYASİ VE ASKERİ GELİŞMELER

 

NEBAHAT ARSLAN*

 

        

Summary

 

After the Treaty of Brest-Litovsk was signed by the Ottoman Empire in the First World War, developments in the Elviye-i Selâse paved the way for the liberation of the region, particularly Kars. As a result of the political and military struggle, it ended with gains for the people of the region, who faced many difficulties in the years 1918-1920. In fact, this period is one of the best examples of the struggle for existence.

 

Key Words: Kars, The Provisional National Government of the Southwestern Caucasus, Elviye-i Selase, Russia, England.   

 

Rusya Osmanlı Devleti’nin Londra Protokolünü reddetmesiyle Osmanlı Devleti’nin Balkanlardaki barış ve güvenlikten yana olmadığını düşünüyordu. Bu yüzden de Balkanlarda kendi çıkarlarını korumak ve oradaki halkların güvenliğini sağlamak için Osmanlı Devleti’ne savaş açmaya karar verdi. Bu kararını 19 Nisan 1877’de Avrupa devletlerine bildirdi.[1] Rusya’nın Osmanlı Devleti’ne savaş açmayı istemesindeki görünür nedenler bunlar değildir. Gerçekte Rusya, Karadeniz’in kuzeyini ele geçirmek sonra da Kafkaslara, İstanbul ve Boğazlara ve Balkanlara hâkim olarak Osmanlı topraklarından Akdeniz’e inmeyi planlıyordu.[2]

Balkanlar da sorunlar baş gösterdi. Bu soruna çözüm bulmak amacıyla 23 Aralık 1876 tarihinde İstanbul’da Osmanlı, Rusya, İngiltere, Fransa, Avusturya Almanya, İtalya devlet temsilcilerinin katıldığı Tersane Konferansı yapıldı.[3] Rusya konferanstan önce konferansın Balkan Hıristiyanları hakkında talep edeceği ıslahatın kabul edilmemesi halinde Osmanlı Devleti’ne karşı tek başına hareket edeceğini bildirdi.[4] Osmanlı Devleti, konferansta yapılan teklifleri kabul etmedi.[5] Rusya savaş çıktığı zaman Fransa, İngiltere, Almanya, İtalya, Avustralya devletlerinden tarafsız kalacaklarına dair söz aldı. Güvenliğini tehdit edecek bir durumun olmadığından emin olunca 24 Nisan 1877’de Osmanlı Devletine savaş ilan etti.[6] Başlayan Osmanlı-Rus Savaşı Balkanlarla sınırlı kalmadı. Bu savaş Kafkaslar ve Tuna olmak üzere iki cephede meydana geldi. Kafkas Cephesi’nde başarı elde edilse de fazla dayanılamadı. 1877 Kasım ayında Ruslar Kars’ı alıp Erzurum’a yöneldi. Tuna Cephesi’nde ise Tuna’yı aşarak Plevne’yi alarak Edirne’ye kadar ilerlediler. Böylece İstanbul yolu açılmış oldu. Osmanlı Devleti’nin barış yapmaktan başka çaresi kalmadı.[7] 31 Ocak 1878’de mütareke imzalandı.[8] Antlaşma ile Sırbistan, Karadağ bağımsız oldu. Bulgaristan Osmanlı Devleti’ne bağlı kaldı ama sınırları genişletildi. Batum, Kars, Ardahan, Eleşkirt Ovası ve Beyazıt Rusya’ya verildi.[9] Yapılan bu antlaşmaya pek çok tepki geldi. Özellikle ilk tepkiyi İngiltere gösterdi. Çünkü İngiltere, Rusya’nın sıcak denizlere inmesini istememektedir. Bundan dolayı Osmanlı Devleti ile gizli bir antlaşma imzaladı.[10] Bu antlaşmayla İngiltere Osmanlı Devleti’ne yardım etme karşılığında Osmanlı Devleti’nden Kıbrıs’ı istedi. Osmanlı Devleti de bunu kabul etti.[11]

Almanya’nın yardımıyla Ayastefanos Antlaşması’nın Rusya, İngiltere ve Avusturya arasında yeniden görüşülmesi için 13 Haziran 1878’de başlayan müzakereler neticesinde 13 Temmuz 1878’de Berlin Antlaşması imzalandı.[12] Bu antlaşmaya göre Kars, Ardahan, Batum savaş tazminatının karşılığı olarak Rusya’ya bırakıldı. Karşılığında Rusya, Doğu Beyazıt’ı Osmanlı Devleti’ne geri verdi ve Batum’da askeri tesisler yapmamayı kabul etti.[13] Bu savaş Osmanlı Devleti’nin Güney Kafkasya’ya yerleşme umudunu ortadan kaldırdı. Rusya’nın da bu bölgeden çıkarılamayacağını kanıtladı.[14] Elviye-i Selâse’nin Rusya’nın eline geçmesiyle birlikte burada yaşayan halklar için artık acılı bir dönem başladı. Rusya bu topraklarda bulunan Türk halkına göç siyaseti uyguladı. 8 Şubat 1879’da yapılan İstanbul Antlaşması’nın 7. maddesine göre antlaşma tarihinden itibaren bölgede yaşayan Müslüman halk malını mülkünü satıp Osmanlı Devleti’ne göç edebilecek tam tersi Osmanlı da yaşayan Hıristiyanlarda Rusya’ya göç edebilecekti.[15] Rusya büyük bir göç hareketine girişti. Müslüman halk yerine Gayri Müslümanları yerleştirdi. Bunun haricinde de bazı düzenlemeler yaptı bu düzenlemeler: Yerli halkın mülkiyet hakkı kaldırıldı, geniş yollar açılarak cami, mescit, medrese gibi mimari eserler yıkıldı, tarihi eserler yok edildi, yeni demiryolları inşa edildi.[16] Karadeniz ve Akdeniz’de daha güçlü olabilmek için Rusya bu bölgelere gereğinden fazla önem vermiştir.[17]

 

Brest-Litovsk Bariş Antlaşması ve Kars için Önemi

 

Osmanlı Devleti savaşa girip girmeme konusunda karasız kaldı fakat 2 Ağustos 1914’te Almanya ile antlaşma imzaladı. Bu antlaşmaya göre Almanya Rusya arasında savaş çıkarsa Osmanlı tarafsızlıktan vazgeçecekti. Goben ve Breslau iki Alman gemisinin Enver Paşa’nın bilgisi dâhilin de Karadeniz’e açılıp Rus limanlarını bombalamasıyla Osmanlı Devleti savaşa girmiş oldu.[18] Ruslar, 1 Kasım 1914’te saldırılara başladı. Beyazıt dâhil bazı köy ve kasabalar Ruslara geçti. 4 Kasım’da duran Rus saldırıları 7 Kasım’da yeniden başladı. Denizden Zonguldak ve Kozlu’ya saldıran Rus donanması üç Osmanlı gemisini batırdı.[19] Kars ve Batum’u alabilmek amacıyla Rusların arkasını çevirmek için Başkomutan Enver Paşa emrinde bulunan 189.562 kişilik orduyla Sarıkamış Harekâtı’na girişti.[20] Bu cephede Rusya’nın da 160 bin kişilik bir kuvveti bulunuyordu. Bu taarruz 22 Aralık 1914’ten 6 Ocak 1915’e kadar devam ettiyse de yüksek dağlar, soğuk, açlık ve tifüs nedeniyle Türk kuvvetleri 90 bin kayıp verdi. Buna rağmen Rus Cephesi’nin arkasına düşemedi ve plan gerçekleşmedi.[21]  1917 yılının ilk aylarında Rusya’da sosyal ve ekonomik sıkıntıların baş göstermesi üzerine bu durum Rusya’nın iç ve dış siyasetini derinden etkiledi. 1917’de Rusya’da çıkan ihtilalin sonucunda Çar Hükümeti yıkıldı. Yerine Kerenski Hükümeti kuruldu. Yeni hükümetin savaşa devam etmesini fırsat bilen Bolşevikler 25 Ekim (7 Kasım) 1917’de iktidarı ele geçirdi.[22] Bolşevikler iç ve dış politikada farklı yöntemler kullandı. Rusya savaştan çekildiğini belirtti. Gizli antlaşmaları da “ Sarı Kitap” adıyla yayınlayarak barış yanlısı politika izlediğini kanıtlamak istedi.[23] 21 Kasım 1917’de temsilcilerine notalar vererek mütareke yapmak istediklerini Merkezi Devletlere bildirdi. Almanya ile 15 Aralık 1917 tarihinde mütareke yapılmasına rağmen barış şartları üzerinde anlaşılamadı.[24] 27-28 Şubat 1918’de toplantı yeniden başladı. Ruslar, Almanya’nın isteklerini kabul etti. 3 Mart 1918’de Brest- Litovsk Antlaşması imzalandı.[25] Rusya, Doğu Anadolu illerinin düzenli bir şekilde hemen boşaltılması için elinden geleni yapacaktır. Ardahan, Kars ve Batum bölgelerini de derhal boşaltacaktır. Rusya oradaki yeni duruma karışmayacaktır ve orada yeni durumun tespitini, komşu devletler ve hele Türkiye ile anlaşacak olan yerli halka bırakacaktır.[26] Anlaşma ile Osmanlı Devleti’nin Doğu sınırları çizildi. Kars, Ardahan ve Batum Ruslar tarafından boşaltılacaktı.[27] İstanbul ve boğazlar üzerindeki Rus tehlikesi ortadan kalktı.[28] Antlaşma ile üç sancağın hududu 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaş’ından önceki hudut olacaktır.[29]

Barış imzalandıktan sonra Meclisi Ayan üyelerinden Topçu Ferik Rıza Paşa’nın öncülüğünde Çürüksulu Ahmed Paşa, Sinop Mebusu Hasan Fehmi Efendi, Bursa Mebusu Rıza ve Ahmed Beyler bir heyet oluşturarak Kars Batum ve Ardahan halkı adına saraya gidip yapılan bu barış antlaşmasından duydukları memnuniyeti dile getirdiler.[30]

Brets-Litowsk Barış antlaşmasının Kars, Ardahan ve Batum ile ilgili maddesi bu bölgede yaşayan halk arasında da büyük bir sevince neden oldu. Bu bölgede yaşayan halk adına padişaha gönderilen telgrafta şu cümleler yazılıydı: “Hükümet-i seniyyemizin ittihaz eylediği tedabir-i saibe neticesi olarak Rusya ile akdine muvaffak olduğumuz sulh şeraiti 93 muharebesi’nde tazminatı-ı harbiye mukabili olarak terk edilmiş olan Batum, Kars ve Ardahan’ın mader-i vatanla birleşmesini temin edecek bir mahiyette bulunmasına muvaffakiyet hâsıl eylemesinden dolayı mahal-i maruza namına arz-ı şükran ve tebrikat eyleriz”.[31]

Padişah 15 Ağustos 1918’de Elviye-i Selâse halkına hitaben bir bildiri yayınlayarak söz konusu yerlerin tekrar Osmanlı Devleti’ne katıldığını ilan etti.[32] Bu katılım halk oylamasından sonra gerçekleşti. Bu Osmanlı Devleti açısından olumlu bir durumdur. Çünkü Elviye-i Selâse geri alınarak ülkedeki toprak bütünlüğü tekrar sağlandı. Bu antlaşma yıllar sonra sağlanmış bir başarıdır. Antlaşmaya hemen tepkiler meydana geldi. Bu tepkilerden bir tanesini bazı Alman bürokratlar gösterdi. Lenin de bu antlaşmaya tepki gösterdi.[33] Rusya’da Çarlık yönetimi yıkıldıktan sonra merkezi Tiflis olmak üzere kurulan Maverayı Kafkas Komiserliği Brest Litovsk’da yapılan barış antlaşmasını tanımadığını bildirdi. 1914 sınırlarının kabul edilmesini istiyordu. Osmanlı Devleti bu komiserlikle yakından ilişki kurmak için Trabzon’da bir konferans düzenledi. Konferansa katılan Maverayı Kafkas heyeti Brest-Litovsk’u asla kabul etmeyeceğini belirtti. Yapılan görüşmelerden bir netice alınmadan 14 Nisan 1918’de Trabzon Konferansı sona erdi. Bu konferansta Ermeni ve Gürcüler bir gün öncesinde Osmanlı Devletine savaş ilan etmişti. Bu durum Batum Konferans’ında alınan kararlarla düzeltildi.[34] Rus kıtaları Brest-Litovsk barışı imzalamadan Kars ve Ardahan bölgelerinden çekilmeye başladı. Ruslardan kalan boşluğu silahlanmış Ermeni ve Gürcü birlikleri aldı.  Antlaşmaya aykırı olan bu davranışı Brest-Litovsk’taki Türk heyeti Sovyet nezdinde protesto etti.[35] Brest-Litovsk’u kabul etmeyen Ermeniler katliam hareketlerine başladı. Düzenli bir şekilde çekileceğini taahhüt eden Rusya,  Ermenilerin bu hareketlerine karşı sessiz kaldı.[36]

Ermeniler 1918 Martın ilk haftasından Nisan ayının sonuna kadar 55 günde Sarıkamış ve Kağızman kazalarıyla Kars şehrini yakarak, bu kazalarla Şüregel ve Zarşat bölgelerinde demiryolu ile şose boylarındaki silahsız köyleri top ve makineli tüfeklerle basıp 20.000 den fazla Türk’ü çoluk çocuk yaşlı demeden katliam yapıp şehit ettiler.[37]

Ermenilerin Brest-Litovsk Antlaşması’na aykırı hareket etmeleri üzerine Enver Paşa Ruslardan Boşalan yere yeni bir düşmanın gelmesini engellemek için Osmanlı heyetinden işgal altında bulunan Doğu Anadolu’nun boşaltılması için girişimlerde bulunmasını istedi.[38]

12 Şubat 1918’de doğu eyaletlerinin Türk askeri tarafından kurtarılması hareketine girişildi. 3. Ordu Kumandanı Vehip Paşa ve Albay Kazım Karabekir’in öncülüğünde Türk askerleri Ermeni mukavemetini kırarak hızlıca doğuya doğru ilerlemeye başladı. 13 Şubat 1918’de Erzincan, 12 Mart 1918’de Erzurum düşman istilasından kurtarıldı. 24 Mart 1918’de 1914 Türk-Rus sınırına ulaştılar.[39] 5 Nisan’da Sarıkamış, 7 Nisan’da Van, 14 Nisan’da Batum 25 Nisan’da Kars ele geçirildi. Kars’tan çekilen Ermeniler yaklaşık 10.000 civarındadır. Ermeniler çekildikleri bölgede yangın çıkararak pek çok Müslüman’ın ölmesine sebep oldular.[40]

 

Mondros Mütarekesi’nin Kars’ta Uugulanışı

 

Harbin üçüncü yılında Osmanlı İmparatorluğu’nun mali durumu bozuldu, üretim azaldı, insan kaynaklarıysa verilen büyük kayıplar nedeniyle ordunun ihtiyaçlarına yetmez bir hale geldi. Ulaştırma işlerinin yetersizliği de ordunun beslenmesini zorlaştırdı. Yaşanan bu kötü durum halk arasında harp karşıtı görüşlerin yayılmasına neden oldu.[41] Bulgaristan’ın mütareke imzalayarak çekilmesinden sonra Trakya Cephesi açık bir tehdit haline geldi. İtilaf Devletleri, Doğu Trakya, Boğazlar ve İstanbul’u kolayca ele geçirebilirdi.[42] Bütün bu durumlar Osmanlı Devleti’nin mütareke istemesine neden oldu.

Beş oturumdan oluşan görüşmelerin son oturumunda 30 Ekim 1918’de 25 maddeden oluşan Mondros Mütarekesi imzalandı.[43] Ahmet İzzet Paşa mütarekeden önce 21 Ekim 1918’de Şark Orduları Grup Komutanlığı’na şu emirleri verdi:

“1. Şark Orduları Grubu, Başmenzil müfettişliği ve 1. Kafkas Kolordusu Karargâhlarının lağvedilerek, Karargâh heyetlerinin İstanbul’a dönmeleri,

2. 6. ve 9. Orduların doğrudan doğruya Umumi Karargâha bağlandıkları;

3. İran’daki Sakız bölgesindeki Mürettep Süvari Tugayı’nın 6. Ordu emrine verildiği;

4. 10. Kafkas, 5. Kafkas ve 36. Tümenler ile 15. Piyade Tümeninin İstanbul’a taşınmalarından sonra 3, 9, 11.Kafkas ve 12. Tümenlerinin 9. Ordu emrine kalacakları;

5. 9. Ordunun İstanbul’a taşınacak tümenlerinin Batum’a nakilleri için Kafkas Hükümetleri ile temasa geçilmesine;

6. 9. Ordunun İran’ı ve yine Brest-Litovsk muahedesi ile Osmanlı Hükümeti’ne ilhak edilmemiş, bütün toprakların boşaltılması;

7. 9. Ordunun vazifesinin; Nazlıçay’ın İran hududunu kestiği noktadan Karadeniz’e kadar uzanan hududun emniyetini sağlamak, olduğu bildirilmiştir.”[44]

Ahmet İzzet Paşa bu emirleri Elviye-i Selâse’yi kurtarabilmek için Kafkasya’daki bu bölgeleri boşaltma kararı aldı.[45] Mütareke görüşmelerinde Kafkas Bölgesi’nin boşaltılması istendiğinde Osmanlı Heyeti boşaltılma işinin başladığını fakat Kars,  Ardahan ve Batum’un milletlerarası bir antlaşma ile Osmanlılara bırakıldığını söyleyerek mütarekenin 11. maddesini bu yerler Osmanlıda kalacakmış gibi düzenletti.[46] Brest- Litovsk Antlaşması ile yaşanan sevinç Mondros Mütarekesi’nin imzalanmasıyla yerini hüzne ve büyük bir belirsizliğe bıraktı.

Mütarekenin 11. maddesine göre İtilaf Devletleri Kars, Ardahan ve Batum’un boşaltılmasını istedi.[47] Harbiye Nezareti 4 Aralık’ta Sadaret’e gönderdiği yazıda birliklerin kışı çekilmesi durumunda birçok sorunla karşılaşacağını çekilmenin ilkbaharda yapılmasını teklif etti. Bu teklif İngilizler tarafından reddedildi. Bunun üzerine 9. Ordu’ya 9 Aralık 1918’de Elviye-i Selâse’yi boşaltma emri verildi.[48] Dokuzuncu Ordu Komutanı Yakup Şevki Paşa, boşaltılan yerlerde mahalli Şûra Hükümetlerinin kurulmasına yardımcı ve öncü oldu.[49] Bölgeyi boşaltma konusunda yavaş davranan Yakup Şevki Paşa, 7 Ocak 1919’da İngiliz Generali Walker ile Kars İstasyonunda bir görüşme yaptı. 25 Ocağa kadar üç sancağın tamamen boşaltılacağını söyledi.[50] Birlikler kışın büyük zorluklarla 1877 hududunun gerisine çekildi. 31 Ocak 1919’da üç sancak tamamıyla boşaltıldı. 9. Ordu Ocak sonuna kadar dört bin ton hububat ile bin ton çeşitli yiyeceği sınır gerisine çekmekte başarılı oldu. Dört bin ton yiyecek yerlerinde kaldı.[51] Türk kuvvetlerinin bölgeden çekilmesi üzerine üç sancak İngilizler tarafından işgal edildi. Ve İngilizler bölgeyi daha sonra Ermeni ve Gürcülere bıraktı.[52]

 

Kars’ta Milli Teşkilatlanma

 

1. Kars İslam Şurasının Kuruluşu

 

Mondros Mütarekesi’nin ağır şartları altında ezilecek olan halk bu duruma tepkisiz kalmak istemedi. Bu yüzden de halk milli teşkilatlandırmalara yönelmiştir. Kafkasya Türkleri, Ermeni ve Gürcülere karşı hukuklarını korumak için yerel mahiyette teşkilatlar meydana getirdi. Ahıska ve Aras Şûraları bu şekilde ortaya çıktı.[53] Bu gelişmeler ışığında 5 Kasım 1918 tarihinde Piroğlu Fahrettin Bey, Borçalı Kepenkçi Emin Ağa, Kağızmanlı Ali Rıza, Sarı Haliloğlu Muhlis, Mamiloğlu Tevhüddin, Ordu Kumandanı Harputlu ve Yakup Şevki Paşa ile Mutasarrıf Hilmi Bey tarafından merkezi Kars olmak üzere “Kars İslam Şûrası” kuruldu.[54] Böylece Yeni Türkiye’de ilk mücadele cephesi de Kars’ta kurulmuş oldu.[55]

14 Kasım 1918 Perşembe günü yapılan kongrede 8 kişilik bir heyetle “Milli İslâm Şûrası Merkezi Umumi” adıyla bir hükümetin kurulmasına Ardahan, Kağızman, Oltu Sancaklarıyla, Ahıska,  Batum ve Artvin şehirleriyle ilçelerinde şubeler açılmasına karar verildi.[56] Kars Milli Şûrası’nın ilk Reisi Kepenekçi Emin Ağa ve yardımcısı Piroğlu Fahrettin Bey’dir.[57]

 

2. Kars Milli Şura Hükümeti

 

Ordubad, Nahçıvan, Kamerli, Sürmeli, Serdarabad, Doğu Süregel, Ahılkelek, Ahıska, Kars, Ardahan, Batum sancak ve kazalarından 60 halk temsilcisinin katıldığı II. Kars Kongresi 30 Kasım 1918 de toplandı.[58] Üç gün süren kongrenin sonuna doğru 10 Delegenin de katılımıyla kongreye toplam 70 Delege katılmış oldu.[59] Bu kongrenin kararları ise:

“1. Kars Milli İslâm Şûrası Hükümeti kurulmuş.

2. Bu hükümetin reisliğine Fahri Alay Kumandanlığı sıfatı da üzerinde kalmak şartı ile Cihangiroğlu İbrahim Bey, yardımcılığına da Kepenkçi Emin Ağa seçilmiş.

3. Merkezi Kars olarak kabul edilen Milli Şura Hükümetine, Ekim 1918 de kurulan Ahıska Hükümeti Muvakkatası ile Kasım 1918 de merkezi Iğdır olan Aras Türk Hükümeti ve Batum Milli Şurası katılmışlardır. Böylece Batum’dan Ordubad’a; Ağrı Dağı’ndan Azgur’a kadar ki bölgenin ve halkının birliği sağlanmıştır.

4. Daha önce kurulmuş olan 8 kişilik “Muvakkat Heyet”in üye sayısı 12’ye yükselmiştir.

5. Çekilen Türk ordusu idareyi müttefikler adına İngiliz Heyetine bırakırken elinde bulunan silah ve cephaneyi çeşitli yollarla Milli Şura’ya terk ediyordu. Bu silâh ve cephanenin teslim alınarak ilgili kişiler ile halka dağıtılmasına, ayrıca Milli Şura Hükümetine aid 8.000 kişilik bir kuvvet kurulmasına karar verilmiştir. Geri çekilen Türk ordusu tarafından her bakımdan desteklenen bu askeri kuvvetler, Aras boylarında Ermenilere; Kür boyu ve Acara taraflarında da Gürcülere karşı savaşacaklardı. Çünkü onlar savaşmak için and içmişlerdi.

6. Kongrede; Milli Şura Hükümeti tarafından her ne olursa olsun Osmanlı Devleti’ne ve İslam Halifeliği’ne bağlı kalınarak, Türk bayrağının kullanılmasına adalet ve idari işlerin Osmanlı Devleti kanunlarına göre yürütülmesine karar verildi.

7. Son olarak Oltu, Ardahan, Kağızman ve Nahçivan’da beşer kişilik Milli Şûraların kurulmasına kararlaştırıldı.”[60]

Kurulmuş olan bu Şûra ile Kafkas halklarını bilinçlendirecek, birlik ve beraberlik çatısı altında Ermeni-Gürcülere karşı konulacaktır. Şûra Batum’dan Nahçıvan’a değin uzanmaktadır.[61] Kurulmuş olan Şûranın Hükümet Reisi Cihangiroğu İbrahim Bey yardımcısı Kepenekçi Emin Ağa olup 12 üye[62] ise şunlardır: ”Karslı Cihangiroğlu Hasanhan Bey, Sarıkamışlı Piroğlu Fahrettin Bey, Çıldırlı Dr. Esat Bey, Akbabalı Hacı Abbasoğlu Kelbayı Mehmet Bey, Karaçantalı Hacıoğlu Ahmet Bey, Gümürülü Hacıoğlu Yusuf Bey, Borçalılı Kepenekçi Emin Ağa, Kağızmanlı Ali Rıza Bey, Digorlu Camadanlı Malcut Ağa Oğlu Hasanoğlu”.[63]

 

3. I. Ardahan Kongresi (3-5 Ocak 1919)

 

Ardahan Kongresi 3-5 Ocak 1919 de 3. Tümen Komutanı Halit Bey’in başkanlığın da toplandı. Kongrede alınan kararlar şöyledir:

“1. Devletimize İngilizlerin dikte ettirdiği Mondros Mütarekesi şartlarını, türlü engel ve bahanelerle uygulatmamak.

2. Eldeki silahları teslim etmek şöyle dursun düşmanlarla çarpışarak yeniden silahlanmak için her çareye başvurmak.

3. Yeni kurtulmuş olan Ahıska ve Elviye-i Selâse’yi kapsayan topraklarımızda birlikte, boğazları açılan limanlarla önemli demir yolu istasyonlarıyla işgal edilen anavatanı da kurtarmak için geniş ölçüde örgütlenip zafere ulaşıncaya kadar yılmadan birlikte ve feregatle çalışmak.

4. Derhal Milli İslam Şûrası bölgeleri temsilcileriyle Ardahan’da yeni bir kongre yapmak.”[64]

Alınan kararlar Elviye-i Selâse’nin ve vatanın kurtuluşuna yönelik oldu.

 

4. II. Ardahan Kongresi

 

II. Ardahan Kongresi 7-9 Ocak 1919’de toplandı. Alınan kararlar şunlardır:

“1. Kars şehri merkez olmak üzere bütün Milli Şuralar temsilcileri seçip göndererek Cenub-i Garbi Kafkas Hükümeti Muvakkata-i Milliyesi’ni kurmak üzere Kars’ta büyük bir kongre yapmak.

2. İngilizlerin sürekli ısrar ve İstanbul’un baskıları yüzünden son birliklerini de Erzurum Vilayeti hudutları içine çekmekte olan 9. Ordumuzdan silah ve malzeme alarak, yerli halkımızdan gönüllü toplayarak ordumuzdan gönüllü olarak aramızda kalan çavuş, onbaşı ve talimli erlerle 3. Tümenden ayrılacak subaylarımızın yönetiminde Ermenilerle Gürcüleri memlekete sokmayacak güçte bir ordu kurarak bunları bir elden yönetmek.

3. Trabzon’da “İstikbal” ve “ikbal” adıyla çıkmakta olan  Batum’da “Sada-i Millet Erzurum’da “Albayrak” adları ile çıkacak gazetelerle milli mücadele yolunda içeridekileri uyarmak dışarıdakilere de türlü yayın ve resmi belgelerle milli hakların tanıtmak.

4. Hiçbir şekilde eldeki silâhlarımızı İngiliz ve ortaklarına teslim etmemek, 1914 hudutları gerisinde çekilecek olan 3. Fırka ile bunun Komutanı Halit Bey’in Elviye-i Selâse’ye yardım ve yönetim ve rehberliği devam ettirmektir.”[65]

Bu kongrede de alınan kararlar daha önceki kararların genişletilmiş şeklidir.

 

5. Cenub-i Garbi Kafkas Hükümeti Muvakkata-i Milliyesi

 

Kongrelerin devamı olarak 17 Ocak 1919’da “III. Kars Kongresi” düzenlendi. 131 delege katıldı. Kongrenin yaptığı en önemli faaliyet Cenub-i Garbi Kafkas Hükümeti Muvakkata-i Milliyesi’nin kurulması oldu.[66] 18 maddelik Anayasa kabul edildi. Anavatandan ayrılmamayı amaç edinmiş olan Hükümetin Reisliğine Cihangiroğlu İbrahim Bey getirildi. Parlamento başkanlığına Doktor Fuat Bey getirildi.[67]

Cenub-i Garbi Kafkas Hükümeti idari teşkilatlanmalarını tamamladıktan sonra ilk iş olarak 18 maddelik bir Anayasa çıkarttı. Anayasa maddeleri ise şöyledir:

“1. Hükümet Cenub-i Garbi Kafkas namını taşıyacak.

2. Cenub-i Garbi Kafkas Hükümeti hududunu, Batum’dan Nahcivan’a kadar çizmiş ve hududunu sulhün neticesine kadar muhafazasını bilfiil deruhte edilmiştir.

3. Hükümet’in bayrağı üç renk (beyaz, yeşil, kara dilimli gibi 3 ayrı taslaklı zemin üzerine) Türk Devleti’nin ay yıldızı havi bayrağını kabul etmiştir.

4. Cenub-i Garbi Kafkas hudutları dahilinde resmi dil Türkçe, muamelat-ı resmiye ve gayr-i resmi tedrisat ve muhaberat Türkçe olacaktır.

5. Meclis-i Mebusan’ın intihabı; On bin nüfustan bir mebus seçilecek, 18 yaşını ikmal eden her vatandaş intihaba iştirak edecektir.

6. Her vilayet ve kasabada Şura-yı Milli Şubeleri açılacak, bunların faaliyetleri için her türlü müzaharet edilecektir.

7. Türk millet ve hükümlerini rencide edici her türlü vaziyet-i muameleden içtinap, kati surette edilecektir.

8. Umum askeri şube ve teşkilatlar Türk Devleti’nin kabul ettiği usul dairesinde tatbik edilecek. Türk devletiyle irtibatı yemin için daimi bir heyet Türkiye’de bulunacaktır.

9. Mülkiye Teşkilatları sekizinci maddede zikredilen husus aynen tatbik edilecektir.

10. Komşu hükümetler ile daima dost ve iyi geçinmeyi Cenub-i Garbi Kafkas Hükümeti düstur addedecek, Meclis-i Mebusan intihabından sonra bu husus hakkında bir kanun çıkarılacaktır.

11. Avrupa hükümetleri Vilayet-i Seniyyeyi Türkiye’den alıp, ahir bir hükümete verme kararını verirlerse, Hükümetimiz Türkiye’den ayrılmamayı katiyen kabul etmiştir.

12.Ekalliyetlerin hukukları aynen muhafaza edilecektir.

13.Müslümanlar arasında olan dini ayrılıklara hürmet edilecek ve dini ayinlerin ileride birleşmesi için çalışılacaktır.

14. İntihaplar nametsiz, demokrat ve bitaraf, Türk’ün şan ve şerefine yakışacak surette yapılmasına azami surette dikkat edilecektir.

15. Valiler ve Kumandanların tayin ve azilleri meclisin kararı ile olacaktır.

16. Milli Şura Hükümeti Meclis-i Mebusan İntihabından sonra bazı kanun maddelerinin tebdiline selahiyettar olacaktır.

17. Mebusların yaşları 25’den eksik olmayacaktır.

18. Bu kanunun icrasına Milli Şura Reisi Cihangirzade İbrahim Bey memur edilmiştir.”[68]

Böylece Cenub-i Garbi Kafkas Hükümeti Muvakkat-i Milliyesi kuruldu. Anadolu’da kurulan ilk Cumhuriyet olan hükümet ilan ettiği anayasa ile varlığını resmileştirdi. Hükümet bölgenin Türk yurdu olduğunu, Türklerin çoğunlukta yaşadığını her türlü işgale karşı olduklarını her daim belirttiler.[69] Bütün çalışmalarının temelinde bunlar yatmaktadır.

1 Mart 1919’da halkın seçimiyle oluşturulan meclis çalışmalarına başladı. Cenub-i Garbi Kafkas Hükümeti Muvakkata-i Milliyesi adı 25 Mart 1919’da Cenub-i Garbi Kafkas Hükümeti Cumhuriyeti adını aldı.[70]

10 Mart 1919’da Kafkasya’ya tayin edilen General Thomson’un gelmesiyle Hükümetin aleyhine gelişmeler oldu. Hükümetin propagandalarının tehlikesini İstanbul’daki genel karargâha bildirdi ve Kars’taki İngiliz garnizonun takviyesini istedi.[71]

12 Nisan 1919’da Parlamentoyu basan İngilizler Cumhurbaşkanı ve Parlamento üyesinden 8 kişiyi tutuklayarak Malta’ya sürgün etti. Kars’ın idaresi geçici olarak Ermenilere bırakıldı.[72]

 

Milli Mücadele’de Kars’ta Gelişmeler

 

Erzurum Kongresi toplanmadan önce Elviye-i Selase temsilcileri bir heyet oluşturup Mustafa Kemal Paşa’ya müracaat ederek kongreye katılmak istediklerini belirttiler. Mustafa Kemal Paşa yapılan bu teşkilatlanma çalışmasına “Sizin Mücadeleniz bizim mücadelemizdir” sözleriyle destek verdi.[73] Erzurum kongresinde alınan kararlardan özellikle vatanın bir bütün olduğu işgal edilemeyeceği maddesi Elviye-i Sselasede yaşayan halk üzerinde büyük bir sevinç yarattı. Aynı kararın Sivas Kongresinde de alınması işgalden beri verilen mücadeleyi boşa çıkartmamış oldu.[74]

1919 Aralık ve 1920 Ocak il Şubat aylarında Ermeniler yaptıkları zulüm ve işkence hareketlerini arttırdı. Ermeniler Kafkasya bölgesinde asayiş bozmak için her türlü çareye başvurdular.[75] Bu zulüm hareketlerinin durdurulması için 15.Kolordu Komutanı Kazım Karabekir Paşa 22 Martta Ermenilere bir nota gönderdi.[76] Doğuda Ermeni saldırıları tehlikeli ve tahammül edilmez bir hal alınca TBMM taarruza karar verdi. 9 Haziran 1920’de kısmi seferberlik ilan edildi.[77] 15. Kolordu Komutanlığı “Doğu Cephesi Komutanlığı’na çevrilerek yetkisi arttırıldı. Bölgedeki bütün kuvvetleri onun emrine verdi.[78] 14 Haziran’da Sovyet Hariciye Komiseri Çiçerin’in Ankara’ya gönderdiği mektuptan dolayı taarruz hareketinin ilişkileri bozacağı ihtimali üzerine taarruz ertelendi. Bekir Sami Bey Sovyetler Birliği ile yaptığı görüşmesinden Çiçerin Kars, Ardahan ve Batum’un Ermenilere verilmesini istedi. Bu istekler kabul edilmedi.[79]

Sevr Antlaşmasından sonra Ermeniler Doğu Anadolu’da hareketlerine hız verdiler. 12 Ağustos 1920’de Oltu bölgesinde bazı köyler işgal edildi ve bir köyü de yakıldı. 20 Ağustos da bir Ermeni birliği Türk kuvvetlerine saldırdı. Eylül başlarında, Ermeni uçağı Türk mevzilerini bombaladı. 13 Eylül de Ermeniler, Doğu Beyazıt’ın Kuzeyindeki Türk kuvvetlere saldırmaktan çekinmediler.[80]

Yaşanan bu saldırılar sonucunda Mustafa Kemal Paşa, Kazım Karabekir Paşa’ya gönderdiği şifreli telgrafta 20 Eylül tarihinde harekâta izin verildiğini ve harekâtın, Kağızman-Novoselim-Merdenik hattına kadar genişletilmesini emretti.[81] Bu emirden sonra Kazım Karabekir Paşa, vakit kaybetmeden harekât hazırlıklarına başladı. Bu hazırlıkların tamamlanmasıyla birlikte Doğu Cephesi Komutanlığı 27 Eylül de harekâta geçileceğini, 23 Eylül de Genelkurmay Başkanlığına bildirdi.[82] Ancak bazı durumlardan ötürü istenilen tarihte taarruz gerçekleştirilemedi çünkü 24 Eylül de Ermeniler Bardız cephesinden baskın tarzı bir hareketle Türk topraklarına girdi. Bunun üzerine Türk kuvvetleri de 28 Eylül sabahı sınırı geçerek ilerlediler, 29 Eylül de Sarıkamış’ı, 30 Eylül de Merdenek’i geri aldılar. Fakat Türk Ordusu 28 Ekim 1920 tarihine kadar Sarıkamış-Laloğlu hattında kalmayı lüzumlu gördü.[83] 28 Ekim’de Kazım Paşa önderliğinde yeniden başlayan taarruz sonucunda Türk ordusu 30 Ekim’de Kars’ı aldı.[84] Kars’ın alınması Kurtuluş Savaşı’nın ilk başarısıdır. Bu başarı üzerine Gümrü’ye doğru harekâtın sürdürülmesi istendi. 3 Kasım’da Gümrü harekâtına başlandı.[85] 5 Kasım 1920’de Ermeniler Gürcistan’a başvurarak Kars’ı kaybettiklerini ve Gümrü’yü de elden çıkarmakta olduklarını bildirerek Türk Harekâtının durdurulması için arabuluculuk yapmasını istediler. Fakat olumlu cevap alamadılar. 3 Kasım’da hazırlanmış olan mütareke teklifini 6 Kasım’da Kazım Karabekir Paşa’ya ulaştırdılar.[86]

Gümrü’yü vermeleri karşılığında mütareke yapılacağının belirtilmesi üzerine Ermeniler Gümrü’yü vereceklerini bildirdi. Görüşmelerde mütareke hükümlerinin kabul etmeyen Ermeniler tekrar köylere saldırdı. Bunun üzerine 12 Kasım’da yeniden Ermeniler üzerine bir harekât yapılmasına karar verildi. Türk taarruzu karşısında tutunamayan Ermeniler 17 Kasım 1920’de mütareke hükümlerini kabul ettiklerini bildirdi.[87]

22 Kasım 1920’de Ermeni Delegeleri Gümrü’ye geldi. 26 Kasım’da başlayan müzakereler sonucu 2/3 Aralık 1920’de Gümrü Barış Antlaşmasını imzaladı.[88] TBMM Hükümeti’nin imzaladığı ilk antlaşma olması ve Misak-ı Milli’nin doğu sınırlarını kısmen belirlemesi açısından önemlidir.[89] Bu antlaşmaya göre Sevr antlaşmasıyla Ermenilere bırakılan doğu illeri ve 1878 Berlin Antlaşmasıyla Rusya’ya bırakılan Kars ve çevresi Türkiye’ye bırakıldı.[90] Gümrü Antlaşmasıyla Ermeni sorunu da ortadan kalkmış oldu.[91]

1920 Ekim ayında Sovyet Rusya Ankara’ya elçi gönderdi ve Ankara Hükümeti de 14 Aralık 1920’de Ali Fuat (Cebesoy) Paşa başkanlığında Türk heyeti Moskova’ya yollandı. Görüşmeler sonucunda 16 Mart 1921 tarihinde Moskova Antlaşması imzalandı. Bu antlaşmayla Sovyetler Sevr Antlaşmasını geçersiz saydı. Misak-ı Milli’yi tanıdı. Kars, Ardahan, Artvin’i Türkiye’ye; Batum Gürcistan’a, Nahçıvan’ı Azerbaycan’a bırakıyordu. Bu antlaşmayla Türk- Rus sınırı çizilmiş oldu.[92] Sovyet Rusya bu antlaşma ile Kafkasya’daki durumunu güçlendirdiği içini buradaki kuvvetlerini batıya kaydırma imkânı elde etti.[93]

Moskova antlaşması yapılırken Sovyet Rusya Kafkasya milletlerinin de konferansa katılmasını istedi. Türk Hükümeti bu konferansın sadece Rusya ile yapılmasını diğer Kafkas milletleriyle sorunların başka bir konferanslar çözülmesini istedi. Moskova Antlaşmasının 16. maddesine göre antlaşmanın en kısa zamanda Kars’ta onaylanması istenmekteydi. Bundan dolayı 26 Eylül 1921-13 Ekim 1921 tarihleri arasında Kars’ta bir konferans düzenlendi.[94] Konferansa Kafkas Cumhuriyetlerinden Azerbaycan, Gürcistan ve Ermenistan katıldı. 13 Ekim 1921’de imzalanan Kars Antlaşması Moskova antlaşmasının aynısıdır. Önceden var olan sorunlar çözüldü. Müzakereler normal geçti. Gürcistan ve Ermenistan bir hudut talebinde bulunmadı.[95]

Kars Antlaşması Doğu Cephesi’nde güvenliğin sağlanması bakımından son aşamayı teşkil etti. Doğu sınırında süren savaş diplomatik pazarlık alanına dönüştü. Elviye-i Selâse Misak-ı Milli ilkeleri dâhilinde sınırlarımız içine alındı. Gümrü Antlaşmasıyla tespit edilen Türk-Ermenistan sınırı Kars Antlaşmasıyla da onaylandı.[95]

 

Sonuç

 

1877-78 Osmanlı-Rus Harbi sonucunda yapılan antlaşmayla Kars Rusya’ya geçti. Burada yaşayan pek çok aile başka yerlere göç etmek zorunda kaldı. Birinci dünya savaşında Rusya’da ihtilalin patlak vermesiyle Rusya’daki yeni yönetim 3 Mart 1918’te Brest Litovsk Barış Antlaşmasını imzalayarak savaştan çekildi. Bu antlaşmaya göre Kars’ta bulunan Rus birlikleri düzenli bir şekilde çekilmeye başladı. Bu antlaşmayı Ermeni ve Gürcüler kabul etmedi. Çünkü onların bölge üzerinde devlet kurma amaçları vardı. Kars’ın anavatana katılması İstanbul ve Kars başta olmak üzere pek çok yerde büyük sevinçlerle karşılandı. Bu sevinç Mondros Mütarekesi’nin imzalanmasıyla birlikte yerini belirsizliğe, endişeye bıraktı. Mütareke gereğince bölgede bulunan ordu birlikleri çekilmeye başladı. Karsta bulunan 9. Ordu Komutanı Yakup Şevki Paşa’nın da yardımlarıyla birlikte bölge ileri gelenleri bir araya gelerek milli teşkilatların kurulmasına öncülük etti. Bu teşkilatlar bölgede Türk sayısının fazla olduğunu bölgenin Türk olduğunu, işgallerin haksız ve kabul edilemez olduğunu savundu. Bu amaçla Kars merkez olmak üzere Cenubi Garbi Kafkas Hükümeti kuruldu. Hükümetin resmi dili Türkçe idi. 18 maddelik bir anayasa kabul edildi. Hükümetin çalışmalarının temel noktasını anavatandan kopmama amacı oluşturuyordu. Fakat hükümet çok fazla çalışamadan parlamento binası İngilizler tarafından basıldı ve bazı üyeleri Malta’ya sürgüne gönderildi. Sonra İngilizler bölgede idareyi geçici olarak Ermenilere bıraktı. Bundan sonra Ermeniler bölgede geniş çaplı ve her gün artan işkence zulüm ve katliam hareketine giriştiler. Anadolu da ise Erzurum ve Sivas Kongreleri yapıldı. Kars’tan da bu kongrelere üyeler katıldı. Kongrelerin vatanı bölünmezliğiyle ilgili aldıkları kararlar bölge halkı üzerinde mutluluğa neden oldu. Daha sonra Kazım Karabekir Paşa’nın öncülüğünde bölgede artan Ermeni zulümlerine karşı doğu harekâtına girişildi. Kısa bir süre bölge Ermenilerden temizlendi. Ermenilerle yapılan Gümrü Antlaşmasıyla Kars yeniden anavatana dâhil edildi. İşgal hareketleri sona erdi. Kars antlaşması ile de Gümrü Antlaşmasının maddeleri onaylandı. Ermenilerle bugünkü sınır hattı çizilmiş oldu.

 



 

[1]Rıfat UÇAROL, Siyasi Tarih ( 1789-2017 ), İstanbul 2015, s.402.

[2]Nedim İPEK, “II. Abdülhamit Dönemi Siyasi Olayları ( Osmanlı Rus Savaşı)”, Türkler Ansiklopedisi, Sayı:13, yeni Türkiye Yayınları, Ankara 2002,s.18.

[3]Enver Ziya KARAL, Osmanlı Tarihi CVIII, Türk Tarih Kurumu, Ankara 1983, s.28.

[4]KARAL, Osmanlı Tarihi CVIII, s.35.

[5]KARAL, Osmanlı Tarihi CVIII, s.31-32

[6]A. Ender GÖKDEMİR, Cenub-i Garbi Kafkas Hükümeti, Atatürk Araştırma Merkezi, Ankara 1998, s.2-3.; UÇAROL , Siyasi Tarih (1789-2014), s.403.; Osmanlı Tarihi El Kitabı, Edit. Tufan GÜNDÜZ, Ankara 2013, s.518.

[7]Mustafa TANRIVERDİ, “1877-1878 Osmanlı – Rus Savaşı Sonrası Kafkasya’dan Anadolu’ya Göç Hareketi ”,II. Uluslararası Kafkasya Tarih Sempozyumu (15-17 Ekim 2008), Kafkas Üniversitesi, Kars 2009, s.531,; GÖKDEMİR, Cenub-i Garbi Kafkas Hükümeti, s.5.

[8]50.Kurtuluş Yılında Kars ( 30 Ekim 1920-30 Ekim 1970 ), Kars Turizm ve Tanıtma Derneği Yayını No:7,s.1.

[9]Mustafa SARI, “ Batum’un Rusya’nın İdaresinde Askeri Üs Haline Gelmesi ( 1876-1886 ), II. Uluslararası Kafkasya Tarih Sempozyumu ( 15-17 Ekim 2008),Kafkas Üniversitesi, Kars 2009, s.176.

[10]GÖKDEMİR, Cenub-i Garbi Kafkas Hükümeti, s.7-8.

[11]GÖKDEMİR, Cenub-i Garbi Kafkas Hükümeti, s.8.; KARAL, Osmanlı Tarihi CVIII, S.71-72-73.; Süleyman KOCABAŞ, İngiliz Tuzağı, İstanbul 2003,s.131.

[12]Betül ASLAN, “ İşgalden Kurtuluşa Azerbaycan Türklerinin Kars Bölgesinde Yardım Faaliyetleri”, II. Uluslararası Kafkasya Tarih Sempozyumu ( 15-17 Ekim 2008) Kafkas Üniversitesi, Kars 2009, s.335.; SARI, “ Batum’un Rusya’nın İdaresinde Askeri Üs Haline Gelmesi ( 1876-1886), s.177.

[13]KARAL, Osmanlı Tarihi CVIII, s.74-79.; Akdes Nimet KURAT, Türkiye ve Rusya (XVIII. Yüzyıl Sonundan Kurtuluş Savaşına Kadar Türk- Rus İlişkileri), Ankara,1970,s.89.

[14]Julide AKYÜZ, “ 19.Yüzyılda Osmanlı- Gürcü İlişkilerine Bakış” II. Uluslararası Kafkasya Tarih Sempozyumu ( 15-17 Ekim 2008), Kafkas Üniversitesi, Kars 2009, s.418.

[15]Candan BADEM, Çarlık Rusya’sı Yönetiminde Kars Vilayeti, İstanbul 2010,s.103.

[16]Mahir AYDIN, “ Elviye-i Selâse”, İslam Ansiklopedisi, C11, Türk Diyanet Vakfı Yayınları, İstanbul 1995, s.68.; GÖKDEMİR, Cenub-i Garbi Kafkas Hükümeti, s.10.

[17]Serdar SAKİN, “ Türk – Rus İlişkileri Çerçevesinde Rusya’nın Kars ve Sarıkamış Yöresindeki Askeri Faaliyetleri ( 1880-1908), Uluslararası Kafkasya Tarih Sempozyumu ( 15- 17 Ekim 2008), Kafkas Üniversitesi, Kars 2009, s.37.

[18]Ünsal YAVUZ, Atatürk İmparatorluktan Milli Devlete, Ankara 1999, s.32-33-34.

[19]Yücel ÖZKAYA, “ 1914-1918 Yılları Arasında Birinci Dünya Savaşı”, Milli Mücadele Tarihi(Makaleler), Atatürk Araştırma Merkezi, Ankara 2002, s.15.; Enver Ziya KARAL, Osmanlı Tarihi CIX, Ankara 1996, s.416.

[20]UÇAROL, Siyasi Tarih ( 1789-2014) İstanbul 2015, s.628.

[21]Fahir ARMAOĞLU, 20.Yüzyıl Siyasi Tarihi( CI-II: 1914-1995), s.112.

[22]Selçuk URAL, Mondros Mütarekesi ve Doğu Vilayetleri, İstanbul 2008, s.99.

[23]URAL, Mondros Mütarekesi ve Doğu Vilayetleri, s.99.; GÖKDEMİR, Cenub-i Garbi Kafkas Hükümeti, s.15.; E.E.ADAMOF, Sosyal Devlet Arşivi Gizli Belgelerinde Anadolu’nun Taksimi Planı, (çev. Babaeski Hüseyin Rahmi)İstanbul 1926, s.140.

[24]Mustafa BALCIOĞLU, “ Büyük Hesaplaşma:1. Dünya Savaşı”, Türkiye Cumhuriyeti Tarihi I, Atatürk Araştırma Merkezi, Ankara 2011, s.106.

[25]Nurcan TOKSOY, “ Rusya’nın Trans- Kafkas Politikası ve Komiserlikle Münasebetleri”, A.A.M.D., CXVI, Temmuz 2000, S:47, s.505-506.

[26]Yusuf Hikmet BAYUR, Türk İnkılâbı Tarihi (1914-1918 Genel Savaşı), C.III, Kısım:4, Ankara 1983, s.136.

[27]Yücel ÖZKAYA, “1919’un Siyasi Olayları”, Milli Mücadele Tarihi (Makaleler) Atatürk Araştırma Merkezi, Ankara 2002, s.24.; Selami KILIÇ. ”Unutulmuş Barış: Brest-Litovsk-Mart 1918- Yankıları Türk ve Dünya Tarihindeki Önemi” Osmanlı Ansiklopedisi 2 Siyaset, Yeni Türkiye Yayınları, Ankara 1999, s.623.

[28]Selami KILIÇ, “Unutulmuş Barış: Brest-Litowsk (Mart 1918)”, Atatürk’ten Soğuk Savaş Dönemine Türk-Rus İlişkileri I. Çalıştay Bildirileri (Ankara, 14-15 Mayıs 2010), Çev. Ve Yay. Haz. İlyas KAMALOV, İrina SVİSTUNOVA, Atatürk Araştırma Merkezi, Ankara 2011, s.27.

[29]Nihat ERİM, Devletlerarası Hukuku ve Siyasi Tarih Metinleri CI, Ankara 1953, s.513.

[30]KILIÇ, “Unutulmuş Barış: Brest-Litowsk (Mart 1918)”, s.28.

[31]KILIÇ, “Unutulmuş Barış: Brest-Litowsk (Mart 1918)”, s.29.

[32]KILIÇ, “Unutulmuş Barış: Brest-Litowsk-Mart 1918- Yankıları Türk ve Dünya Tarihindeki Önemi” s.624.

[33]BAYUR, Türk İnkılâbı Tarihi (1914-1918 Genel Savaşı), C.III, Kısım:4, s.201.;KURAT, Türkiye ve Rusya (XVIII. Yüzyıl Sonundan Kurtuluş Savaşına Kadar Türk-Rus İlişkileri), s.493,;KILIÇ, Unutulmuş Barış: Brest-Litovsk-Mart 1918- Yankıları Türk ve Dünya Tarihindeki Önemi”, s.630.

[34]Mahmut GOLOĞLU, Milli Mücadele Tarihi-I, Erzurum Kongresi, İstanbul 2011, s.4.; UÇAROL , Siyasi Tarih(1789-2014), s.642-643-644.

[35]GÖKDEMİR, Cenub-i Garbi Kafkas Hükümeti, s.17.

[36]KURAT, Türkiye ve Rusya (XVIII. Yüzyıl Sonundan Kurtuluş Savaşına Kadar Türk-Rus İlişkileri), s.490.

[37]GÖKDEMİR, Cenub-i Garbi Kafkas Hükümeti, s.17-18.

[38]URAL, Mondros Mütarekesi ve Doğu Vilayetleri, s.103.

[39]Enis ŞAHİN, Trabzon ve Batum Konferansları ve Antlaşmaları (1917-1918), Ankara 2002, s.224.; GÖKDEMİR, Cenub-i Garbi Kafkas Hükümeti, s.18.

[40]Birinci Dünya Harbinde Türk Harbi, Kafkas Cephesi 3. Ordu Harekâtı CII, Genelkurmay Basımevi, Akara 1993, s. 501.; BAYUR, Türk İnkılâbı Tarihi (1914-1918 Genel Savaşı), C.III,Kısım:4,s.186.

[41]Genelkurmay Başkanlığı, Birinci Dünya Harbi’nde Türk Harbi, Sina-Filistin Cephesi CIV, 2. Kısım, Ankara 1986, s.738.

[42]Dursun Ali AKBULUT, “Çöken Devlet”, Türkiye Cumhuriyeti Tarihi I, Atatürk Araştırma Merkezi, Ankara 2011, s.133.

[43]TANSEL, Mondros’tan Mudanya’ya Kadar, C I, s.25.

[44]Tevfik BIYIKLIOĞLU, Türk İstiklal Harbi I, Mondros Mütarekesi ve Tatbikatı, Ankara 1962, s.153-154.

[45]Fahri BELEN, Türk Kurtuluş Savaşı, Ankara 1983, s.34,; Zekeriya TÜRKMEN, Mütareke Döneminde Ordunun Durumu ve Yeniden Yapılanması (1918-1920), Ankara 2001,s.37.

[46]TANSEL, Mondros’tan Mudanya’ya Kadar CI, s.51

[47]BIYIKLIOĞLU, Türk İstiklâl Harbi I, Mondros Mütarekesi ve Tatbikatı, s.156.; AKBULUT, “Çöken Devlet”, s.139.

[48]Selçuk URAL ,”Mütareke Döneminde Osmanlı Devleti’nin Elviye-i Selâse Politikası”, A.Ü. Türkiyat Araştırmaları Enstitü Dergisi S:23,Erzurum 2004, s.305.

[49]Sabahattin SELEK, Anadolu İhtilali, İstanbul 1981, s.181.; URAL, Mondros Mütarekesi ve Doğu Vilayetleri, s.181.

[50]ÖZKAYA, “1919’un Siyasi Olayları”, s.30-31.; TANSEL, Mondros’tan Mudanya’ya Kadar CI, s.52-53.; BELEN, Türk Kurtuluş Savaşı, s.35.

[51]BELEN, Türk Kurtuluş Savaşı, s.35.; TANSEL, Mondros’tan Mudanya’ya Kadar CI, s.54.

[52]AKBULUT, “Çöken Devlet”, s.139.; TANSEL, Mondros’tan Mudanya’ya Kadar CI, s.53-54.

[53]URAL, Mondros Mütarekesi Ve Doğu Vilayetleri, s.178.

[54]Fahrettin KIRZIOĞLU, Milli Mücadelede Kars, Kars’ı Tanıtma Derneği Yayınları: 2. Sayı, İstanbul 1960, s.8.

[55]Cemender ARSLANOĞLU, Doksanüç Harbinden Sonra (1878-1918) Kırk Yıllık Kara Günlerde Kars’ımız, Posoflular Dayanışma ve Yardımlaşma ve Kültür Derneği Yayınları No:1, Ankara 1987, s.110.

[56]Fahrettin KIRZIOĞLU, Türk İnkılap Tarihi Ders Notları, Erzurum 1982, s.21.

[57]KIRZIOĞLU, Milli Mücadele Kars, s.9.

[58]KIRZIOĞLU, Milli Mücadele Kars, s.8.; Utkan KOCATÜRK, Atatürk ve Türkiye Cumhuriyeti Tarihi Kronolojisi (1918-1938), Ankara 1988, s.11.

[59]Cem- Ender ARSLANOĞLU, Kars Milli-İslam Şurası ve Cenubi Garbi Kafkas Hükümeti Muvakkata-i Milliyesi, Azerbaycan Kültür Derneği Yayınları:20, s.81.; S. Esin DAYI, Elviye-i Selâse’de (Kars, Ardahan, Batum) Milli Teşkilatlandırma, Kültür eğitim Vakfı Yayınları, Erzurum, s.94.

[60]DAYI, Elviye-i Selâse’de (Kars, Ardahan, Batum) Milli Teşkilatlanma, s.94-95.

[61]Fahrettin KIRZIOĞLU, Kars Tarihi CI, İstanbul 1953, s.557.

[62]Ali ARSLAN, “I. Dünya Savaşı Sonunda Nahçıvan’da Yapılan Milli Mücadele ve Bugünkü Nahçıvan’ın Statüsünün Oluşumu”, A.A.M.D., CXIV, Temmuz 1998, S:41, s.529.

[63]Birsen KARATAŞ, I. Dönem TBMM’DE Ardahan Milletvekilleri ve Faaliyetleri, (Basılmamış Yüksek Lisans Tezi), Kafkas Üniversitesi, Kars 2010, s.16.; Fahrettin ERDOĞAN, Türk Ellerinde Hatıralarım, Ankara 1998, s.205.

[64]ARSLANOĞLU, Kars Milli-İslam Şurası ve Cenubi Garbi Kafkas Hükümeti Muvakkata-i Milliyesi, s.82.

[65]ARSLANOĞLU, Kars Milli-İslam Şurası ve Cenubi Garbi Kafkas Hükümeti Muvakkata-i Milliyesi, s.82-83.

[66]KIRZIOĞLU, Milli Mücadelede Kars, s.10-11.; KOCATÜRK, Atatürk ve Türkiye Cumhuriyeti Tarihi Kronolojisi(1918-1938), s.18.

[67]Mahmut GOLOĞLU, Milli Mücadele Tarihi-III, Üçüncü Meşrutiyet (1920), Birinci Büyük Millet Meclisi, İstanbul 2014, s.294.

[68]GÖKDEMİR, Cenub-i Garbi Kafkas Hükümeti, s.91-92.

[69]S. Esin DERİNSU DAYI,” Milli Mücadelede Elviye-i Selase/Üç Sancak Meselesi (Kars-Ardahan-Batum”,, Türkler 16, Yeni Türkiye Yayınları, Ankara 2002, s.158.

[70]ARSLANOĞLU, Kars Milli-İslam Şurası ve Cenubi Garbi Kafkas Hükümeti Muvakkata-i Milliyesi, s.87.

[71]GÖKDEMİR, Cenub-i Garbi Kafkas Hükümeti, s.146.

[72]GÖKDEMİR, Cenub-i Garbi Kafkas Hükümeti, s.157.; BIYIKLIOĞLU, Türk İstiklâl Harbi I, Mondros Mütarekesi ve Tatbikatı, s.167.

[73]Ahmet Ender GÖKDEMİR, “Milli Mücadelede Elviye-i Selase”, Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi, CVII, Kasım 1990, S:19, Ankara 1991, s.155-156.

[74]GÖKDEMİR, Cenub-i Garbi Kafkas Hükümeti, s.194-195.

[75]M. Tayyib GÖKBİLGİN, Milli Mücadele Başlarken (Mondros Mütarekesinden Sivas Kongresine), İstanbul 2011, s.188.; Fahrettin KIRZIOĞLU, Kars İli ve Çevresinde Ermeni Mezalimi (1918-1920), Ankara 1999, s.99.

[76]Selahattin TANSEL, Mondros’tan Mudanya’ya Kadar CIII, Ankara 1973, s.217.

[77]Mustafa Kemal ATATÜRK, Nutuk (1919-1927), Atatürk Araştırma Merkezi, Ankara 1997, s.325.

[78]TANSEL, Mondros’tan Mudanya’ya Kadar CIII, s.221.

[79]Aydan GÜRLÜYER, 1938-1960 Yılları Arasında Kars’ta Sosyo-Kültürel Hayat,(Basılmamış Yüksek Lisans Tezi), Kars 2010, s.10.

[80]GÖKDEMİR, Cenub-i Garbi Kafkas Hükümeti, s.218-219.

[81]Saime YÜCEER, “Atatürk Dönemi(1919-1938) Türk-Rus İlişkilerinin Siyasi Boyutu”, Atatürk’ten Soğuk Savaş Dönemine Türk-Rus İlişkileri I. Çalıştay Bildirileri (Ankara, 14-15 Mayıs 2010), Çev. ve Yay. Haz. İlyas KAMALOV, İrina SVİSTUNOVA, Atatürk Araştırma Merkezi, Ankara 2011, s. 71.; Kazım KARABEKİR, İstiklâl Harbimiz CII, Emre Yayınları, İstanbul, s.173.

[82]TANSEL, Mondros’tan Mudanya’ya Kadar CIII, s.223.

[83]GÖKDEMİR, Cenub-i Garbi Kafkas Hükümeti, s.219

[84]GOLOĞLU, Milli Mücadele Tarihi-III, Üçüncü Meşrutiyet (1920), Birinci Büyük Millet Meclisi, s.300.; Sadık ATAK, Doğu’nun Kapısı Kars, İbrahim Horoz Matbaası, 1946, s.47.

[85]Naşit H. ULUĞ, Siyasi Yönleriyle Kurtuluş Savaşı, Milliyet Yayınları, Nisan 1973, s.260.

[86]ATATÜRK, Nutuk (1919-1927), s.326.; İskender YILMAZ, Gümrü Antlaşması Ankara 2001, s.59-60.; Ergünöz AKÇORA, “Yaşayanların Dilinden Kars ve Çevresinde Ermeni Mezalimi”, Yakın Tarihimizden Kars ve Doğu Anadolu Sempozyumu, Kars Valiliği ve Atatürk Üniversitesi Yayını No:675, Ankara 1992, s.53.

[87]YILMAZ, Gümrü Antlaşması, s.60-61.

[88]Türk İstiklâl Harbi CIII, Doğu Cephesi (1919-1921), Ankara 1965, s.225.; ATATÜRK, Nutuk (1919-1927),s.326.

[89]Mustafa BALCIOĞLU, “Direnen Millet-Milli Mücadele: Ya İstiklâl Ya Ölüm”, Türkiye Cumhuriyeti Tarihi I, Atatürk Araştırma Merkezi Ankara 2011, s.223.

[90]BALCIOĞLU,“Direnen Millet-Milli Mücadele: Ya İstiklâl Ya Ölüm”, s.223.

[91]Tarhan TOKER, Kars (Coğrafya, Tarih, Ekonomi), Kars 1939, s.117.

[92]Aleksandr KOLESNİKOV, Atatürk Dönemi Türk-Rus İlişkileri, Çev. İlyas KAMALOV, A.A.M., Ankara 2010,s.28.; BALCIOĞLU, “Direnen Millet- Milli Mücadele: Ya İstiklâl Ya Ölüm”, s.225-226.; Selahattin TANSEL, Mondros’tan Mudanya’ya Kadar CIV, İstanbul 1991, s.71-72.; Ali Fuat CEBESOY, Moskova Hatıraları, İstanbul 1955, s.150-151.

[93]Selçuk URAL ve diğerleri, Kars Tarihi(Geçmişten Cumhuriyete), Kars 2011, s.668.

[94]YILMAZ, Gümrü Antlaşması, s.196.; Kazım KARABEKİR, İstiklâl Harbimiz C4, İstanbul 2000, s.1984- 1985.

[95]CEBESOY, Moskova Hatıraları, s.258-259.

[96]YILMAZ, Gümrü Antlaşması, s.197.

 

Bibliography

 

Kitaplar

 

ADAMOF, E.E., Sovyet Devlet Arşivi Gizli Belgelerinde Anadolu’nun Taksimi Planı, (çev. Babaeskili Hüseyin Rahmi), İstanbul 1926

ARMAOĞLU, Fahir, 20. Yüzyıl Siyasi Tarihi,(CI-II: 1914-1995),

ARSLANOĞLU, Cem-Ender, Kars Milli-İslam Şurası ve Cenubi Garbi Kafkas Hükümeti Muvakkata-i Milliyesi, Azerbaycan Kültür derneği yayınları:20

Arslanoğlu, Cemender, Doksanüç Harbinden Sonra (1878-1918) Kırık Yıllık Kara Günlerde Kars’ımız Posoflular Dayanışma ve Yardımlaşma ve Kültür Derneği Yayınları No:1, Ankara 1987

ATAK, Sadık, Doğu’nun Kapısı Kars, İbrahim Horoz Matbaası, 1946

ATATÜRK, Mustafa Kemal, Nutuk (1919-1927), Atatürk Araştırma Merkezi, Ankara 1997

BADEM, Candan, Çarlık Rusya’sı Yönetiminde Kars Vilayeti, İstanbul 2010

BAYUR, Yusuf Hikmet, Türk İnkılâbı Tarihi (1914-1918 Genel Savaşı), C.III, Kısım:4, Ankara 1983

BELEN, Fahri, Türk Kurtuluş Savaşı, Ankara 1983

BIYIKLIOĞLU, Tevfik, Türk İstiklâl Harbi I, Mondros Mütarekesi ve Tatbikatı, Ankara 1962

CEBESOY, Ali Fuat, Moskova Hatıraları,  İstanbul 1955

DAYI, S. Esin, Elviye-i Sselâse’de (Kars,Ardahan,Batum) Milli Teşkilatlanma, Kültür Eğitim Vakfı Yayınları, Erzurum

ERDOĞAN, Fahrettin, Türk Ellerinde Hatıralarım, Ankara 1998

ERİM, Nihat, Devletlerarası Hukuku ve Siyasi Tarih Metinleri CI, Ankara 1953

Genelkurmay Başkanlığı, Birinci Dünya Harbinde Türk Harbi, Sina-Filistin Cephesi CIV, 2.Kısım, Ankara 1986

Genelkurmay Başkanlığı, Birinci Dünya Harbinde Türk Harbi, Kafkas Cephesi 3. Ordu Harekâtı CII, Genelkurmay Basımevi, Ankara 1993

Genelkurmay Başkanlığı, Türk İstiklâl Harbi CIII, Doğu Cephesi (1919-1921), Ankara 1965

GULOGLU, Mahmut, Milli Mücadele Tarihi-I, Erzurum Kongresi, İstanbul 2011

GULOGLU, Mahmut, Milli Mücadele Tarihi-III, Üçüncü Meşrutiyet (1920), Birinci Büyük Millet Meclisi, İstanbul 2014

GÖKBİLGİN, M. Tayyib, Milli Mücadele Başlarken (Mondros Mütarekesinden Sivas Kongresine), İstanbul 2011

GÖKDEMİR, A. Ender, Cenub-i Garbi Kafkas Hükümeti, Atatürk Araştırma Merkezi, Ankara

GÜRLÜYER, Aydan, 1938-1960 Yılları Arasında Kars’ta Sosyo-Kültürel Hayat, (Basılmamış Yüksek Lisans Tezi), Kafkas Üniversitesi, Kars 2010

KARABEKİR, Kazım, İstiklâl Harbimiz CII, Emre Yayınları, İstanbul

KARABEKİR, Kazım, İstiklâl Harbimiz C4, İstanbul 2000

KARAL, Enver Ziya, Osmanlı Tarihi CVIII, Türk Tarih Kurumu, Ankara 1983

KARAL, Enver Ziya, Osmanlı Tarihi CIX, Ankara 1996

KARATAŞ Birsen, I. Dönem TBMM’de Ardahan Milletvekilleri ve Faaliyetleri, (Basılmamış Yüksek Lisans Tezi), Kafkas Üniversitesi Kars 2010

KIRZIOĞLU, Fahrettin, Türk İnkılâp Tarihi Ders Notları, Erzurum 1982

KIRZIOĞLU, Fahrettin, Milli Mücadele Kars, Kars’ı Tanıtma Derneği Yayınları: 2. Sayı, İstanbul 1960

KIRZIOĞLU, Fahrettin, Kars Tarihi CI, İstanbul 1953

KIRZIOĞLU, Fahrettin, Kars İli ve Çevresinde Ermeni Mezalimi (1918-1920), Ankara 1999

KOCABAŞ, Süleyman, İngiliz Tuzağı, İstanbul 2003

KOCATÜRK, Utkan, Atatürk ve Türkiye Cumhuriyeti Tarihi Kronolojisi (1918-1038), Ankara 1988

KOLESNİKOV, Aleksandr, Atatürk Dönemi Türk-Rus İlişkileri, Çev. İlyas KAMALOV, A.A.M., Ankara 2010

KURAT, Akdes Nimet, Türkiye ve Rusya (XVIII. Yüzyıl Sonunda Kurtuluş Savaşına Kadar Türk-Rus İlişkileri), Ankara 2013

Osmanlı Tarihi El Kitabı, Edit. Tufan GÜNDÜZ, Ankara 2013

UÇAROL, Rifat, Siyasi Tarih (1789-2014), İstanbul 2015

ULUĞ, Naşit H., Siyasi Yönleriyle Kurtuluş Savaşı, Milliyet Yayınları, Nisan 197

SELEK, Sabahattin, Anadolu İhtilali, İstanbul 1981

ŞAHİN, Enis, Trabzon ve Batum Konferansları ve Antlaşmaları (1917-1918), Ankara 2002

TANSEL, Selahattin, Mondros’tan Mudanya’ya Kadar CIII, Ankara 1973

TANSEL, Selahattin, Mondros’tan Mudanya’ya Kadar CIV, İstanbul 1991

TOKER, Tarhan, Kars (Coğrafya, Tarih, Ekonomi),Kars 1939

TÜRKMEN, Zekeriya, Mütareke Döneminde Ordunun Durumu ve Yeniden Yapılanması (1918-1920), Ankara 2001

URAL Selçuk ve diğerleri, Kars Tarihi (Geçmişten Cumhuriyete), Kars 2011,

URAL, Selçuk, Mondros Mütarekesi ve Doğu Vilayetleri, İstanbul 2008

YAVUZ, Ünsal, Atatürk İmparatorluktan Milli Devlete, Ankara 1999

YILMAZ, İskender, Gümrü Antlaşması, Ankara 2001

50. Kurtuluş Yılında Kars (30 Ekim 1920-30 Ekim 1970), Kars Turizm ve Tanıtma Derneği Yayını No:7

 

Makaleler

 

AKBULUT, Dursun Ali, “ Çöken Devlet”, Türkiye Cumhuriyeti Tarihi I, Atatürk Araştırma Merkezi, Ankara 2011

AKÇORA, Ergünöz, “ Yaşayanların Dilinden Kars ve Çevresinde Ermeni Mezalimi”, Yakın Tarihimizde Kars ve Doğu Anadolu Sempozyumu, Kars Valiliği ve Atatürk Üniversitesi Yayını Nu:657, Ankara 1992

AKYÜZ, Jülide, “ 19. Yüzyılda Osmanlı-Gürcü İlişkilerine Bakış”, II. Uluslararası Kafkasya Tarih Sempozyumu (15-17 Ekim 2008), Kafkas Üniversitesi, Kars 2009

ASLAN, Betül “ İşgalde Kurtuluşa Azerbaycan Türklerinin Kars Bölgesinde Yardım Faaliyetleri”, II. Uluslararası Kafkasya Tarih Sempozyumu (15-17 Ekim 2008), Kafkas Üniversitesi, Kars 2009

ARSLAN, Ali. “I. Dünya Savaşı Sonunda Nahçıvan’da Yapılan Milli Mücadele ve Bugünkü Nahçıvan’ın Statüsünün Oluşumu”, A.A.M.D., CXIV, Temmuz 1998, S:41

AYDIN, Mahir, “Elviye-i Selâse”, İslam Ansiklopedisi, C11, Türk Diyanet Vakfı Yayınları, İstanbul 1995

BALCIOĞLU, Mustafa, “ Büyük Hesaplaşma: I. Dünya Savaşı”, Türkiye Cumhuriyeti Tarihi I, Atatürk Araştırma Merkezi, Ankara 2011

BALCIOĞLU, Mustafa. “Direnen Millet-Milli Mücadele: Ya İstiklâl Ya Ölüm”, Türkiye Cumhuriyeti Tarihi I, Atatürk Araştırma Merkezi, Ankara 2011

DERİNSU DAYI, S. Esin, “Milli Mücadelede Elviye-i Selase/ Üç Sancak Meselesi ( Kars- Ardahan- Batum”), Türkler 16, Yeni Türkiye Yayınları, Ankara 2002

GÖKDEMİR, Ahmet Ender, “Milli Mücadelede Elviye-i Selâse”, Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi, CVII, Kasım 1990, S:19, Ankara 1991

İPEK, Nedim, “II. Abdülhamit Dönemi Siyasi Olayları ( Osmanlı-Rus Savaşı)”, Türkler Ansiklopedisi, Sayı:13, Yeni Türkiye Yayınları, Ankara 2002

KILIÇ, Selami, “Unutulmuş Barış: Brest-Litovsk-Mart 1918- Yankıları Türk ve Dünya Tarihindeki Önemi” Osmanlı Ansiklopedisi 2 Siyaset, Yeni Türkiye Yayınları, Ankara 1999

KILIÇ, Selami, “Unutulmuş Barış: Brest-Litovsk (Mart 1918)”, Atatürk’ten Soğuk Savaş Dönemine Türk-Rus İlişkileri I. Çalıştay Bildirilari (Ankara, 14-15 Mayıs 2010), Çev. ve Yay. Haz. İlyas KAMALOV, İrina SVİSRUNOVA, Atatürk Araştırma Merkezi, Ankara 2011

ÖZKAYA, Yücel, “1919’un Siyasi Olayları”, Milli Mücadele Tarihi (Makaleler) Atatürk Araştırma Merkez, Ankara 2002

ÖZKAYA, Yücel, “1914-1918 Yılları Arasında Birinci Dünya Savaşı”, Milli Mücadele Tarihi (Makaleler), Atatürk Araştırma Merkezi, Ankara 2002

SAKİN, Serdar, “Türk-Rus İlişkileri Çerçevesinde Rusya’nın Kars ve Sarıkamış Yöresindeki Askeri Faaliyetleri (1880-1908)”, II. Uluslararası Kafkasya Tarih Sempozyumu (15-17 Ekim 2008), Kafkas Üniversitesi, Kars 2009

SARI, Mustafa “Batum’un Rusya’nın İdaresinde Askeri Üs Haline Gelmesi (1876-1886), II. Uluslararası Kafkasya Tarih Sempozyumu (15-17 Ekim), Kafkas Üniversitesi, Kars 2009

TANRIVERDİ, Mustafa, “1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı Sonrası Kafkasya’dan Anadolu’ya Göç Hareketi”, II. Uluslararası Kafkasya Tarih Sempozyumu (15-17 Ekim 2008), Kafkas Üniversitesi, Kars 2009

TOKSOY, Nurcan, “Rusya’nın Trans-Kafkas Politikası ve Komiserlikle Münasebetleri”, A.Ü. Türkiyat Araştırmaları Enstitü Dergisi S:23 Erzurum 2004

URAL, Selçuk, “Mütareke Döneminde Osmanlı Devleti’nin Evliye-i Selâse Politikası”, A.Ü. Türkiyat Araştırmaları Enstitü Dergisi S:23 Erzurum 2004

YÜCEER, Saime, “Atatürk Dönemi (1919-1938) Türk-Rus İlişkilerinin Siyasi Boyutu”, Atatürk’ten Soğuk Savaş Dönemine Türk-Rus İlişkileri I. Çalıştay Bildirileri (Ankara, 14-15 Mayıs 2010), Çe. ve Yay. Haz. İlyas KAMALOV, İrina SVİSTUNOVA, Atatürk Araştırma Merkezi, Ankara 2011

 

 


 

*Nebahat Arslan - Assoc. Prof., Kafkas Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü e-mail: nebahatarslan@hotmail.com

 

 

 

 

© 2010, IJORS - INTERNATIONAL JOURNAL OF RUSSIAN STUDIES